Çay, dünyada en sık tüketilen içeceklerden biridir. İki ana çay kategorisi vardır: gerçek çaylar ve bitkisel çaylar. Ayrıca, gerçek bir çay tabanını bitkisel infüzyonlarla birleştiren aromalı çaylar vardır. Camellia sinensis olarak bilinen çay bitkisinin yaprakları kullanılarak gerçek çaylar yapılır.
100 g çayda aşağıdakiler bulunur:
Su: 99.7 g
Enerji: 1 kcal
Protein: 0 g
Toplam yağ: 0 g
Karbonhidrat: 0.3 g
Lif: 0 g
Toplam şeker: 0 g
Kalsiyum: 0 mg
Demir: 0.02 mg
Magnezyum: 3 mg
Fosfor: 1 mg
Potasyum: 37 mg
Sodyum: 3 mg
Çinko: 0.02 mg
C vitamini, toplam askorbik asit: 0 mg
Tiamin: 0 mg
Riboflavin: 0.01 mg
Niasin: 0 mg
B-6 Vitamini: 0 mg
Folat, DFE: 5 µg
B-12 Vitamini: 0 µg
A Vitamini, RAE: 0 µg
A Vitamini, İÜ: 0 İÜ
E Vitamini (alfa-tokoferol): 0 mg
D Vitamini (D2 + D3): 0 µg
D vitamini: 0 IU
K Vitamini (filokinon): 0 µg
Yağ asitleri, toplam doymuş: 0 g
Yağ asitleri, toplam tekli doymamış: 0 g
Yağ asitleri, toplam çoklu doymamış: 0 g
Yağ asitleri, toplam trans: 0 g
Kolesterol: 0 mg
Kafein: 20 mg
Sakinleştirici özelliği ile çokça tercih edilen siyah çayın sinir sistemi üzerindeki onarıcı etkisi ve stresi azalttığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda
Tıp-2 diyabet hastalarına karşı, %70'e varan bir başarı oranı ile diyabete karşı etkili oluyor.
Antioksidan özelliği ile bağışıklık sisteminin guclenmesinde etkin rol oynuyor.
Siyah çayda bulunan yüksek miktardaki flavan-3 ols, flavonoller, theaflavinler ve gallik asit türevleri, kalp hastalarında koroner arter fonksiyon bozukluklarının onarılmasına yardımcı olur. Ayrıca, felç, ateroskleroz ve diğer kardiyovasküler durumlara yol açabilecek kan damarlarının anormal işleyişini tersine çevirir . Bu nedenle, çay içenlerin kalp hastalıklarına yakalanma riski düşüktür.
2014’te yapılan bir araştırma, siyah çay alımının cilt, prostat, akciğer ve meme kanserine karşı antikanser potansiyeli olabileceğini öne sürüyor. Başka bir çalışmada ise, çay polifenollerinin güçlü bir serbest radikal temizleme etkisinin olduğunu ve çay tüketiminin tümör oluşumunu inhibe ettiği bulunmuştur. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, çay bileşiklerinin cilt, akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, mide, karaciğer, prostat ve diğer organların karsinojenezini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Siyah çay içen kadınlarda yumurtalık kanseri riskini düşürdüğü belirtilmiştir.
Uzun süreli çay tüketimi, düşük açlık kan glikoz seviyeleri ve daha düşük tip 2 diyabet oranları ile ilişkilidir . Siyah çaydaki başlıca biyoaktif bileşikler glisemik indeksi düşüren polifenollerdir.
Düzenli çay tüketimi, düşük nörolojik hastalık riski ve azalan stres seviyesi ile ilişkilendirilmiştir. Yeşil çay tüketimi, Parkinson hastalığı ve Alzheimer gibi beyin hastalığına bağlı bilişsel düşüşün önlenmesinde de umut verici olduğunu göstermiştir. Çay stresi azaltabilecek ve zor bir günün ardından dinlenmenize yardımcı olacak doğal sakinleştirici etkiler sunar. Çay, sağlıklı hücrelere zarar verebilecek oksidatif stresi önlemeye çalışan antioksidanlar içerir. Çaydaki antioksidanlar, kirlilikten ve oksidatif strese neden olan diğer faktörlerden kaynaklanan serbest radikalleri ortadan kaldırır. Oksidatif stres demans ve depresyon ile ilişkilendirilmiştir. Antioksidanlar ayrıca zihinsel sağlık sorunlarına neden olabilecek toksinlerin vücuttan temizlemesine yardımcı olur. Çay içenlerin, daha düşük stres seviyelerine sahip oldukları ve düzenli tüketim ile genel sağlığı iyileştirdiği gösterilmiştir.
Çay, sindirimi kolaylaştırmaya yardımcı olur. Mide bulantısı ile ishal arasında değişen bir dizi sorunu tedavi edebilir. Çay ayrıca, bağırsak iltihabını azalttığı gösterilen tanenleri de içerir. Bu, mide kramplarını yatıştırmaya ve irritabl barsak sendromunu tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Yüksek kafein içeriği olan diğer içeceklere göre siyah çayda bulunan düşük kafein oranı kan akışına yardımcı olurken, beyin fonksiyonlarını da güçlendirir. Ayrıca metabolizma ve solunum sistemiyle kalp ve böbrekleri de uyarır.
Çay polifenolleri, antibakteriyel etkinlikleriyle bilinir. Çalışmalar, siyah çayın Helicobacter pylori enfeksiyonu riskini azalttığını gösteriyor.
Çayın ayak tedavisinde etkili olduğu bilinmektedir. Özellikle terleyen ve kokan ayak problemlerini giderir. Ayrıca gözenekleri kapatır ve sık terlemeyi önler. Soğutulmuş çay poşetlerini tıraş bıçağı kesiklerinde ve yanıklarda döküntüleri, kızarıklığı ve kaşıntıyı yatıştırmak için de kullanabilirsiniz.
Genel olarak, sıcak ve demlenmiş çayların astımlı kişlerde rahatlama sağladığı bilinmektedir. Bu nedenle, siyah çayın astım hastaları için son derece yararlı olması sürpriz değildir, çünkü hava geçişini genişleterek daha kolay nefes almalarını sağlar.
Siyah çay polifenoller içerir. Bunlar; anti-mikrobik ve bakteriyel özellikleri tükürük enzimleri üzerinde inhibe edici bir etkiye sahip olan kateçinler, flavonoidler ve tanenlerdir. Günlük şekersiz bir veya iki bardak çay tüketimi iltihabı azaltabilir, diş çürüklerini önleyebilir ve ağızda bakteri üremesini durdurabilir.
Siyah çay Parkinson riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Siyah çay, nörodejeneratif hastalıkları önlemeye yardımcı olan polifenollere sahiptir.
Soğutulmuş çay poşetleri, yüze veya gözlere uygulandığında, kafein içeriği nedeniyle yorgunluğun giderilmesine ve şişkinliğin azaltılmasına yardımcı olabilir. Çay poşetlerini buzdolabında saklayın ve şişmiş gözaltılarına uygulayın. Şişliğin sihirli bir şekilde kaybolduğunu görün!
Çaydanlık Nasıl Temizlenir ? Çaydanlık Temizliğinin Önemi ?
Çaydanlık Temizlemek günümüzde en önemli ve dikkat edilmesi gereken konulardan sadece bir tanesidir....